Nükleer atıklar ne olacak?

Nükleer atıklar ne olacak? Radyoaktif Atıklar ve Kullanılmış yakıtlar nasıl yönetilecek?

Radyoaktif atıklar, sadece nükleer santrallerden kaynaklanmaz. Nükleer santrallerin yanı sıra tıbbi ve endüstriyel uygulamalar, ARGE merkezlerindeki faaliyetler sonucu da radyoaktif atık ortaya çıkar. Türkiye’de de tıpta ve ARGE’de radyasyonun kullanımıyla birlikte şu anda radyoaktif atıklar çıkıyor ve bunlar güvenle yönetiliyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na göre nükleer santrallerden temel olarak 3 sınıf radyoaktif atık çıkar. Bunlar; düşük, orta ve yüksek (kullanılmış nükleer yakıt) seviyeli atıklardır. Kullanılmış yakıtlar bazı ülkelerde “atık” olarak kabul edilse de bunlar yeniden işlenerek tekrar yakıt olarak kullanılabilir.

Hacimsel olarak yüksek seviyeli atıklar toplam atık miktarının yaklaşık %3’ünü, orta seviyeli atıklar yaklaşık %7’sini, düşük seviyeli atıklar ise yaklaşık %90’ını oluşturmaktadır.

Tüm dünyada düşük ve orta seviyeli atıkların yönetimi güvenli ve emniyetli bir şekilde sürdürülüyor. Fransa, İsveç ve Finlandiya, yüksek seviyeli atıkların nihai bertarafı için saha seçimi yapıldı ve bu sahalar için lisans başvurusunda bulunuldu. Bu sahalarda kurulacak nihai bertaraf tesisleri 2025 yılına kadar işletmeye alınacak. Dolayısıyla yüksek seviyeli atıkların nihai bertarafı ile ilgili teknolojik çözümler var ve halen bu ülkelerde uygulanmakta. Kullanılmış yakıt ve atıklar konusunda teknik açıdan bir çözümsüzlük kesinlikle söz konusu değil.

10 gr uranyumdan elde edilen enerji için, 1.000 kg kömür ,565 varil petrol ya da 480 m3 doğalgaz gerekir gerekir. Nükleer santrallerle aynı büyüklükteki bir fosil kaynaklı santralden ise yaklaşık 2.000.000 ton petrol atığı veya kömür atığı çıkmakta. Bu da nükleere göre yaklaşık 67.000 kat fazla atık demektir.

1_11